CAMİ VE SİYASET
7 Ağustos ta 2016 İstanbul yeni kapı bir muhteşem idi. Milli iradeye sahip çıkan halk ile temsilcilerinin buluştuğu yüz yıldan fazladır özlem duyulan bir beraberliğin belkide ilk kez yaşandığı zamandı.
Siyasi
çıkarlar bir kenara bırakılmış, STK lar, bürokratlar, askeri erkan, Diyanet
işleri başkanlığı, muhalefeti ve iktidarı ortak değerler etrafında
toplanıldığı, farklılıkların bir birini tamamlayan parçalar olarak göründüğü
bir gece idi.
15 Temmuz akşamı yapılması istenen
darbe girişiminin püskürtülmesi esnasında her kesiminin büyük katkısı olmuştur.
Özellikle Diyanet işleri başkanlığının camilerde sala okuması ile halkın manevi
duygularını harekete geçirmiş vatan ve iman aşkı birleşince zorbaların
kullandığı uçak ve tanklara dur demesini bilmiştir.
Buda
bizlere yıllarca ihmal edilen, toplumun dışına itilip camilerde hapis olunan,
emekli olunduktan sonra ancak düzgün camiye gitme imanına kavuşulduğu için
emeklilerim toplanma mekanı haline getirilen camilerin asıl işlevini yerine
getirdiğinde neler yapacağını göstermiştir. Bu kısa hatırlatmadan sonra tekrar
7 Ağustos gün ve gecesine gidip o muhteşem zaman dilimine gidelim.
İktidar
erkanının konuşmaları Sn. Cumhurbaşkanımızın o muhteşem konuşmaları, satın
Bahçelinin şiirsel konuşması hele Genelkurmay başkanımızın halkı asker selamı
ile selamlaması tek kelime ile muhteşemdi.
Dedim ya
herkesimin ortak bir payda etrafında kenetlendiği bu gecede Diyanet işleri başkanı
Sn. Mehmet GÖRMEZ hocanın konuşması ve birleştirici duası bir başka güzeldi.
Diğer tüm hatipleri de en içten duygularımla tebrik eder konuşmaları ile günün
önemine ayrı bir önem katmışlardır.
Ana
muhalefet lideri Sn. Kemal KILIÇTAROĞLU'nun konuşmasında ise "Camiye,
adalete, ve kışlaya siyaset girmemeli" ile başlayan konuşması beni
derinden üzmüştür. Yıllarca siyasetin içinde yer alan ve siyaseti dizayn eden
kışla ve adaletin siyaset dışı olması gerektiği fikri doğru bir tespit olsa da
Camı için böyle bir söylemin yanlış olduğudur. Hele gerekçeleri sayarken
"Camiye siyaset girerse halkı böler" demesi ayrı bir üzüntü kaynağı
olmuştur.
Zira
dinimiz "bölücü değil birleştiricidir". "Kendi nefsi için
istediğin Müslüman kardeşi için isteyendir" "komşusu açken tok
yatmayan" "ancak kardeş olan" "müminler arasına ıslah
edici" "kibri, enaniyeti, gururu, haksızlığı, zulmü ve
zorbalığı" yasaklayıp haram sayan "bir vücudun azaları gibi" birbiri
ile rekabet etmeyen "bir azanın rahatsız olması ile tüm vücudun rahatsızlandığı"
toplumsal bilinci geliştiren bir dindir.
Özellikle
sol kesimin genelde de CHP nın aslında hepimizin müzdarip olduğu sıkıntı yaşadığı konuların başında "din istismarı"
gelir. O zaman bu istismarın önüne nasıl geçilir, aslında cevap bulması gereken
soru bu olmalıdır. Yüz yıldan fazladır "din istismarını" önlemek için
yasaklı bir zihniyetle hareket ettik, okullara da, kışlada, devlet
dairesinde,üniversitelerde, iş sahalarında, hastahanelerde, siyasette... kısaca
toplumun yoğun olduğu tüm yerlere istisnalar hariç Camii veya dini sokmadık,
dine "gerici" dindara "yobaz" dedik. "irtica ile
mücadele" adı altında dindar kesime her türlü baskıyı mubah gördük ne
oldu? istismarı önleye bildik mı? HAYIR
HAYIR HAYIR.
Son yaşanan olaylardan hala ders
çıkarmayıp yasakçı zihniyetle devam edersek korkarım ki "din
simsarlarının" ekmeğine yağ sürmekten başka da hiç bir şey yapmayacağımız
dır.
Sayın
KILIÇDAROĞLU'na sesleniyorum; Artık bayatlamış siyaseti bırakın, din
istismarını önlemenin tek yolu kişilerin dinini doğru biçimde öğrenmeleridir,
bu da eğitimin tüm safhasında devlet tarafında öğretmekle mümkün olacağı
gerçeği ile siz de buna öncü olun. Okula, üniversiteye, tüm akademik eğitim
kurumlarına, kışlaya, adliyeye, hastahaneye, devlet dairelerine siyasi
partilerin merkezlerine... kısaca halkın topluca yaşadığı tüm yerlere devlet
tarafında cami ve din doğru biçimde yerleştirmelidir.
Doğru öğretilen dinden korkmayalım, yasalarla herkese ve herkesime dini
doğru öğretmenin yolunu açalım. Camiyi siyasi çıkarın bir unsuru değil
siyasetin ahlaken yükselmesinin merkezi haline getirelim. Dinin herkese eşit
mesafede olması için bizlerinde herkes gibi dine karşı saygıda aynı mesafede
olalım. Artık ülkemizin merkezine yerleştirdiğimiz batı medeniyeti yerine
dinimizin doğrularını yerleştirelim.
DUA VE SELAMLARLA.