DÜNYA BARIŞ GÜNÜ ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Barış kelimesi kulağa hoş gelen ve insanım diyen herkesin özlem duyduğu, olmasını can-ü gönülden istediğidir.

Barış; günümüzde en fazla ihtiyaç duyulduğu mazlumların dört gözle beklediği can simididir.

Ancak 1 Eylül veya 21 Eylül barış günü kelimesini duyunca, korku ve endişe duyarım,  barış gibi kutsal bir kelimeyi BM daimi üyeleri tarafından kullanmaları beni endişelendiriyor.

İşin teknik bilgisine girmeden, barışın tesisi için kurulan BM'ın 5 daimi ülkenin inisiyatifine bırakılması "Kuzunun Kurda emanet" etmesinden hiç bir farkı yoktur. Zaten var olan savaşların (iç kargaşa, terör olaylar, özgürlük hareketleri...) Müsebbibi bu ülkelerin ta kendileridir.

Barış tesisi adı altında kurulan BM tüm haksızlıkların kaynağı olan beş daimi ülkenin tekelindedir, Bu ülkelerin söylem ve eylemleri arasındaki farkı gürünce Kur'an'ın  bir başka mucizesini şahitlik ediyoruz.

Bedi-ü zzaman Saidi Nursi; "Zaman ihtiyarladıkça Kur'an gençleşir", veya "Kur'an; zamanın Müfesiridir." İşte Asrımızı bize izzah eden ayetlerden biri Bakara suresi 11-12 ayetleri

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لَا تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ قَالُوا إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ

أَلَا إِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَكِنْ لَا يَشْعُرُونَ

          11- Hanı onlara: "Yer yüzünde fesat(bozgunculuk) çıkarmayın" denildiğinde; "Biz ancak ıslah edicileriz." derler.

           12-İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların(fesatlık) ta kendileridir, fakat anlamazlar.

           Şimdi hepimiz günümüz olaylarını, barış ve demokrasi adına işlenen cinayetleri ile bu ayetleri bir kıyaslayalım bakalım ne ortaya çıkacak?

          Biraz hafızamızı tazelemek için;

          Orta Afrika'da küçük bir ülke olan Ruanda, 1994 yılında dünya tarihinin en acımasız soykırım vakalarından birine tanıklık etti. Ülkede yaşayan iki kabile (Hutular ve Tutsiler) arasında çıkan ve Avrupa ülkeleri ile A.B.D tarafından da dolaylı olarak desteklenen bu iç savaşta yaklaşık 1 milyon Tutsi ve ılımlı Hutu can verdi. (Sabah gaz.)

         Belçika, Ruanda ve onun komşusu Burundi'yi 1962 yılında her iki devlet de bağımsızlıklarını kazanana kadar yönetti. Bu dönemdeki Belçika yönetimi, tıpkı İngilizlerin Güney Afrika Cumhuriyeti'nde uyguladıkları gibi, yerli halk üzerinde acımasız ve adaletsiz olmakla suçlanır.(sab. gaz)

           Rusya; Barış ve insan hakları adı altında Afganistan'ı işgali ile başlayan ve günümüze kadar devam eden olaylar zinciri ve katliamlar. Çeçenistan, Ukranya, Kırım ilhakı ve niceleri...

          Farnsa; Cezauir katliamı,  Libya operasyonu adı ile devam eden cinayetler, Suriye politikası ve bombardımanı sonucu ölen nice masum insanlar.

         ABD. Anlatmaya gerek yok Irak, Suriye, Afganistan, Somali... sadece bazıları. Öldürülen nice masum insanlar, yıkılan devletler üretilen terör örgütleri hangisini sayayım ki?

         Çin; Uygur Türklerine uyguladığı zulüm, Sincan bölgesindeki soy kırımı ve en son Suriye savaşına mudahil olması.

         İngiltere, Arjantinle savaşı, Güneş batmayan krallık adı altında bir kıtayı sömürmesi, Amerika daki kızılderli yerli halkına soy kırımı uygulaması. Bir kızıldereli atasözü "Denizde iki balık kavga ettiğini görürsen bunda bir İngiliz parmağı vardır."

    Aslında bu beş daimi ülke, diğer dünya ülkelerini rahat bıraksa, istihbarat birimleri ile ülkeleri karıştırıp kargaşa çıkarmazsa her ülke kendi sorununu kendisi hal edip böyle bir güne bile ihtiyaç duyulmaz.

        Bu kısa bilgiden sonra Dünya barış günü hakında bilgi verelim;

       Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Varşova Paktı üyesi ülkeler barış içinde bir dünya mücadelesi görevini hatırlatmak amacıyla Almanya’nın 1939 yılında Polonya’yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşı'nı başlattığı tarih olan 1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” olarak ilan etmiştir.

         Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1981’deki 57. birleşiminde, “Genel Kurul’un açılış günü olan her eylülün üçüncü salı gününü”nü “Uluslararası Barış Günü” ilan etmiştir. Yıllar sonra Genel Kurul'un 7 Eylül 2001 tarih ve A/RES/55/282 sayılı kararı ile 21 Eylül'ü Barış Günü olarak kabul edilmiştir.

          Bu tarihin seçilmesinde ise İngiliz film yapımcısı Jeremy Gilley’in 1999 tarihinde başlattığı ve “hiç olmazsa tüm dünyada bir günlük barış olsun” fikriyle ortaya koyduğu ‘Peace One Day’ isimli kampanyası etkili olmuş. Gilley 1999’da başlattığı kampanyasında dünyada tüm çatışmaların bir gün süreyle durmasını ve çocukların o gün savaşlarda ölmemesini, sakat kalmamasını hedeflemiş

         Bu durumda iki tane “Dünya Barış Günü” söz konusuydu. Birincisi BM tarafından ilan edilen tüm dünyada 160 ülkede, binlerce kuruluş tarafından kutlanan ve 21 Eylül olarak kabul edilen “International Day of Peace”  İkincisi ise sadece Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta kutlanan, fakat tüm dünyada aynı anda kutlandığı sanılan “1 Eylül Dünya Barış Günü”  Ne garip bir durum, bizler müzelik olmuş bir ideolojinin peşinden gitmekten zevk alıyoruz.

        Adına barış, demokrasi, insan hakları dedikleri medeniyet her nedense bir kaç ülkede güzellikle anılırken geri kalan tüm ülkelerde ise endişe, iç kargaşa, savaş, yıkım, talan ve yurtlarından olma manasına gelir.

Yinede huzur ve barışın olması için herkesi olduğu gibi kabul edelim.Barış dolu günle dileği ile

DUA VE SELAMLARLA