HAZRETİ ALİ CAMİİ

Diyarbakır tarihi yapısı, Dinlerin kutsal mekanları, dünyanın ikinci büyük suru, Ulu camisi, Peygamberler diyarı ve Sahabe şehri olarak değil de gündemde terör olayları ile anılması bizleri derinden üzmektedir.

              Diyarbakır'ın manevi olarak yerleşkesi Sur içi ve dışı olarak veya cumhuriyet önce ki yerleşke ile sonraki yerleşim alanlarında farklılıklar arz eder.

             Peygamberler şehri olarak Diyarbakır, Osmanlının son dönemine kadar manevi olarak hak ettiği değeri almış Sur içi dediğimiz alanda Dinimizin sembolü olan cami ve minareler hak edilen güzellikte yapılmıştır. Ancak sonrası ise tam tersi olarak Surun dışına çıkıldığında Yenişehir, ofis diye adlandırılan yerlerde isi Cami yok denilecek kadar azdır. Hatta bazı semtlerinde ise yoktur.

          Tek partili dönemden Çok partili döneme geçildikten sonra yerleşime açılan alanlarda ise halkın fedakarlığı neticesinde irili ufaklı cami ve mescitlerle ihtiyacını bir nebzede olsa giderme yoluna gidilmiştir.

Özellikle devletin çıkardığı yasa ile İbadet alanı tahsisi belediyeye vermesi, imara uygun olması, mimari bir yapı ve bazı bürokratik kuralları bir çok ilde olduğu gibi Diyarbakır'dada Cami sıkıntısı kendisini göstermeye başlamıştır.

         Yine son zamanlara imara açılan Kayapınar ilçesine bağlı olan 75. yol ve üzeri ise Diyarbakır'ın en modern, planlı, projeli, site sistemli ve de en pahalı dairelerinin olduğu alan da ise toplamda yanılmıyorsam inşaat halinde dört veya beş cami vardır. Şimdi aklınıza dört veya beş sayısı fazla bir rakam gelmesin, Alan ve nüfus itibari ile Yüz bin dönümlük alandan söz ediyorum bu da Bir dönüm bin metre kare olduğuna göre varın gerisini siz hesap edin.

          Kayapınar ilçesinde inşaat halindeki camilerden biriside Hz. Ali adı ile yapılan Camidir.

3550 Metre kare alanda kurulan bu Cami toplamda 6000 metre kare alana sahiptir. Üç katlı olup, zemin katında; yatakhane, çocuk oynama alanı, kreşi, lavabo, banyo, yatakhane, yemek hane... v.b çok amaçlı bir yapıya sahiptir.

          Birinci kat ise; Kur'an kursu, hafızlık odaları, büyük bir konferans salonu, İlçe müftülüğü binası, gençlere yönelik tüm aktivitelerin yapılabileceği sosyal amaçlı bir biçimde yapılmıştır.

      Üst katsa Çelik konsilisyon ve cam kullanılarak kubbe biçiminde inşa edilen, namaz kılınacak camidir.

Gerek mimari yapısı, gerekse kapalı alanı ve çok amaçlı olması itibri ile Şu ana kadar Diyarbakıra inşaa edilen Camilerini en büyüğüdür.

             İlk iki katı büyük oranda bittiği halde son kat halen inşaat halindedir. İlçe müftülüğü ile yaptığım istişarede ise "Böyle büyük bir caminin büyük giderleri olduğunu Müftülük olarak ellerinden geleni yapmaya gayret ettiklerini, son zamanlarda DİB. ekipler getirdiklerini gerekli yardımlar için çabalar harcadığını" söylediler.

            Böyle bir Cami inşaatı büyük maddi külfetler gerektirir, hayır sever insanların yardımı ile büyük bölümü bitmiş ise de üst kat yanı ibadet edilecek yerin bir kısmı kalmıştır.

          Dernek yetkilerinden aldığım bilgilerle inşaat durma noktasına gelmiş "maddi yönde Müslümanların katkılarını" beklediklerini dile getirmişlerdir.

           Bende bu köşemde Hz. Ali cami inşaatına yardım etmek isteyen hayır seven insanları İlçe Müftülüğü ile irtibata geçmelerini gerekli bilgileri almalarını yapabilecekleri bir katkı varsa yapmalarını talep etmekteyim.

            Camiler halkın malıdır, İnsanın Allah'a en yakın olduğu, ibadetin katlanarak kabul edildiği yerlerdir.  "Ancak Allah'a ve ahiret gününe inananların" yapabileceği veya katkı sunacaği, "Yaptıkları caminin mükafat olarak cennette köşk olarak" verileceği, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin yapımında çalıştığı, siyasi, fikir ve düşüncenin girmemesi gereken, bütünleyici alanlardır.

      Hz. Ali camisinın bulunduğu alan Diyarbakır'ın en pahalı semtlerinden biri, daire fiyatları 300 binden başlamasına rağmen, oturma odasına, perdesine, sus havuzuna, modasına, yenilenmesine, bahçe düzenlemesine veya israf diyeceğimiz bir çok yere harcayacağı parası varken ahireti için çok önemli olan camiye katkı söz konusu olunca büyük çoğunluk adeta ceplerine akrep, yılan girer "Olsa da yardım ederdim" ve ya "devlet yapsın" "Cami de bana ne" deyip yardım yapmamaktadırlar.

        Hele bir de her hafta camide toplanan (ki en 500- 2000) paralarla bu gibi yerleri yapmanın imkanı yoktur. Bazen de hiç yardım yapmadıkları vede cami inşaatı hakkında bilgi sahibi olmadıkları halde "Her cuma toplanan paralar nere gidiyor" dedikodusu ile insanların yardım şevkini kırmaları da ayrı bir dert.

     Camiden bir amca ile eve gidiyordum, laf dolaşıp cami inşaatine geldi amca;

     -Her cuma para, para, para, artık bıktık. ben

     -Böyle düşünme varsa verirsin yoksa gidersin.

      -Ama olmaz ki her cuma,

     -Bak her gün kaza ve belalarla karşı karşıyayız. "Sadakada belayı def eder."

     -Toplanan bunca paralar nereye gidiyor, ne yapılıyor?

     -Toplanan paralar çoğu kez bir milyarın epey altında kalınıyor oda burada çalışan işçilerin haftalık yemek parası değil. Adam sınırleyip hakaret ederek;

       -Bunca para, yiyorlar, çırpıyorlar....

       -Sen hiç para verdin mi? diye sordum adam

      -Yok iye?

        -Vermiş olsaydın paranı verecek dedikodu yapma diyecektim. Ancak senin yadım yapmadığını da iyi biliyordum Allah için yardım yapan dedikodu yapmaz mükafatını Allah'tan bekler.

            Yapımına karar verilen camilerde halkın katkıları ile yapılmaya çalışıldığında sıkıntılar yaşanmakta "toplanan paralar nere gidiyor" dedikodularına sebebiyet vermekte "he cuma her cuma bıktık artık" denilmektedir.

           Diyarbakır Hz. Ali camisi hayır sever Müslümanların  ayni veya nakdi katkılarını beklemektedir.

          Ziraat bankasında açılmış hesapları veya Kayapınar müftülüğü ile irtibata geçerek katkı yapabilirsiniz.

      DUA VE SELAMLARLA