İNTİHAR ETMEK

Toplumsal sorunlardan biride intihar etmektir. İntihar edenin cehenneme girmesi ile hiç bir derdine derman olmadığı gibi geride kalanların derin bir acı his etmelerine vesile oluyor.

İntihar; hangi neden ve sebeple olursa olsun dinimizin hoş karşılamadığı, cinayetle eş değer olduğu hatta tövbe etme imkanı olmadığından daha büyük bir günah olarak kabul edildiğidir.Cabir b. Semure (ra) rivayete göre,  Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem kendisini öldüren bir adamın cenaze namazını kılmadı." (Müslim Cenaze; 37; Nesei Cenaiz 68) İntihar etmenin ne kadar çirkin ve akıbetinin ne kadar kötü olduğunu gösteren bir olaydır. (Cenaze namazını sahabelerin kılmasına izin vermiştir)

Herkesin zorlandığı bazı olaylar kişinin başına gelebilir, önem verdikçe büyüyen sıkıntılar zaman içinde çekilemez bir hal alır, bu hal kişinin hayatına sor vererek kurtulabileceğini ve ya sorunlardan uzak durabileceği kanaatine varır ve "öleyim de kurtulayım" mantığı ile hayatına son verebilir. Acaba gerçekten ölmekle kurtulabiliniyor mu? Veya hayatına son vermekle sıkıntılarından uzak durabiliyor mu?

Kavuşamadığı aşkı, ulaşmadığı arzusu, başaramadığı işi, ailesinin, dostlarının, sevdiklerinin yüzüne bakamayacağı bir durum, hastalı, keder, hasret... ve herhangi bir neden kişinin hayatına son vermesi için bir neden değildir. "Öleyim de kurtulayım dediği şey" aslında intihar etmekle daha büyüğü ile karşılaşması manasına gelir ki artık ondan kurtulmanın imkanı da yoktur.

Bizler ne ye önem verirsek o önem kazanır, neyi önem vermesek o da zamanla önemini kayıp eder.

Bediüzzaman Hazretleri Mesnevi-i Nuriye isimli eserinde şöyle der: ‘’İlem eyyuhel aziz! Nefis daima ızdıraplar, kalaklar içinde evhamdan kurtulup tevekküle yanaşmıyor. Hükmü kadere razı olmuyor halbuki her türlü ameli kalem-i kaderle cephesinde yazılıdır. İsterse başını taşa vursunki o yazıları silsin fakat başı kırılır yazılara bir şey olmaz ha! Bu noktada insanın imdadına yetişebilen tek yardımcı hakkındaki İlahi takdire imandır. "

“Hevesli, akılsız çocuklar gibi, muvakkat, ehemmiyetsiz lezzetlerin peşinden koşma. Düşün ki fânî zevkler sana mânevî elemler, teessüfler bırakıyor” diyor.

Onun için "Kadere iman eden kederden kurtulur" kaidesi gereğince "vazifemizi yapıp vazife-i ilahiye karışmadan" elimizden gelenin en iyisini yapıp neticeyi takdiri ilahiye bırakmak lazım.

"Öleyim de kurtulayım" mantığı yanlış ve de şeytanın en büyük tuzaklarından biridir. Ölmekle kurtulamayacağımız gibi yeni bir hayatın başlangıcı olan ölümden sonraki hayat kurtulmak için uğruna intihar ettiğimiz şeyin aslında daha büyük biçimde karşımıza çıkması manasına gelir.

عن أبِى هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: قَالَ رَسولُ اللّهِ: مَنْ تَردّى مِنْ جَبَلٍ فقَتَلَ نَفْسَهُ فَهُوَ في نَارِ جَهَنّمَ يَتَرَدّى فيهَا خَالِداً مُخَلّداً فيهَا أبَداً، وَمَنْ تَحَسّى سُمّا فَقَتَلَ نَفْسَهُ فَسُمُّهُ في يَدِهِ يَتَحَسّاهُ في نَارِ جَهَنّمَ خَالِداً مُخَلّداً فيهَا أبَداً، وَمَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ بِحَدِيدَةٍ، فَحَدِيدَتُهُ في يَدِهِ يتَوَجّأُ بِهَا في بَطْنِهِ في نَارِ جَهَنّمَ خَالِداً مُخَلّداً فيهَا أبَداً.

Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki: Kim kendisini dağdan atarak intihar ederse o cehennemlik olur. Orada ebedî olarak  kendini dağdan atar. Kim zehir içerek intihar ederse, cehennem ateşinin içinde elinde zehir olduğu halde ebedî olarak ondan içer. Kim de kendisine demir saplayarak intihar ederse, cehennemde ebedî olarak o demiri karnına saplar." Buhari, Tıbb 56, III, 32; Müslim, İman 175, I, 103-104; Tirmizi, Tıbb 7, IV, 386),

Hayber Savaşı sırasında büyük fedakârlıklar gösteren Kuzman adındaki birisinin, sonunda cehenneme gideceği Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından haber verilmişti. Bunun üzerine Ashab-ı kiramdan Huzâî Eksüm, Kuzman'ı izlemiş ve O'nun, aldığı yaralara sabredemeyip, kılıcı üzerine yaslanarak intihar ettiğini görmüştür.

Kuzman'ın ölüm şekli Allah Resulu'ne iletilince şöyle buyurmuştur: "İnsanlar arasında öyle kimseler vardır ki, dış görünüşe göre, cennet ehline yaraşır hayırlı işler yaparlar; halbuki kendileri cehennemliktir. Öyle kimseler de vardır ki, cehennemliklere ait kötü işler yaparlar, halbuki kendileri cennetliktir."(Buhâri, Kader, 5, Rikâk, 33; Müslim, İman, 179

Balonu üfürdükçe şişirdiğimiz gibi dert, keder ve arzularımızı büyüterek şişirmeyelim, kadere iman edip kederlerden uzak duralım.

DUA VE SELAMLARLA.