KADINA ŞİDDET

Kadına şiddet dinen caiz olmadığı gibi bunu dine mal etmekte haksızlıktır zulümdür.

         Dini  suçlamak veya bu tür şiddeti dine mal etmek kadına şiddet konusunda hiç bir faydası da yoktur.

        İbnu Abbas (ra): Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

        "Sizin en hayırlınız, ehline karşı en iyi davrananızdır. Ben aileme en iyi olanınızım." ( Kutubi sitte1978, 623_6610)

       Abdullah İbnu Amr(ra) anlatıyor; "Resullullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

        "Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı en iyi davrananlardır." (age)

      Yine Hakim İbnu Mu'aviye babası Mu'aviye (ra) den anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulü!, dedim, bizden her biri üzerinde, zevcesinin hakkı nedir?"

       Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:

     "Kendin yeyince ona yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, takbih (rencide edici söz) etmemen, evin içi hariç onu terketmemen." (ebu davut, nikah 42 age)

      Cehalet her sıkıntının en önemli sorunudur. Kişi cahil oldum mu veya cahil bırakıldım mı korkulacak kişi ve de tehlikenin kendisidir.

        Hele bilmediğini bilmeyen cahil ise uzak durulması gerekendir.

       Din gibi bir konuda cahil olmak ise kişiyi istismara müsait bir hale getirir.

       Özellikle Osmanlı imparatorluğunun gerileme dönemi ile başlayan savaşlar nihayetinde birinci dünya savaşı ve mağlubiyetler ile çok büyük toprak parçaları elden gitmiş ve yıkımlar yaşanmıştır.

       Savaş meydanlarında Müslüman alimlerin şehadeti kurtuluş savaşından sonra had safhaya ulaşmıştır.

Zımmı denilen gayri müslimlerin cizye ( İslam hukukunda, ülke sınırları içinde yaşayan gayri müslimlerden alınan para, onlara askerlik yaptırılmaz) verip savaş meydanlarında bulunmamaları onları ekonomik ve okumuşluk oranında müslümanların bir adım öne çıkarmışlardır.

       Cumhuriyetin kurulması laiklik ilkesi ile din ve devlet işlerinin bir birinden ayrılması neticesinde dini eğitimin olmaması cahil kalan halkı dinini öğrenme konusunda dahada cahil bırakılmıştır.

       Cahil kalan halk kulaktan duyma veya güvendiği birisinde dinini öğrenme yoluna gitmiş, neticesi bazı sıkıntılarda meydana gelmiştir.

       Dincilik veya din düşmanlığı olarak kısaca tarif edeceğimiz bu sıkıntılar her iki tarafta doğru olanı değil yanlış olanı yapmış ve yapmaktadırlar.

       Birbirinin zıddı olan bu iki akımdan Dinciler, insanları dindar etmedikleri gibi, din düşmanları da dini istismar önleme konusunda da pek başarılı olmamışlardır.

     Dini cehalet ve yanlışlardan birisi de kadına uygulanan şiddettir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemın hayatına baktığımızda eşleri ile hiç bir sıkıntıları olmadığı gibi hiç bir eşinin kalbini kıracak bir söz dahi söylememiştir.

      Benimki ile berber, ölmüşleriniz ede Allah rahmet etsin rahmetli babam İyi bir İslam alimi idi, medrese kökenli aynı zamanda müderris idi, annem okuması yoktu. Babam genelde yatsı namazından sonra çeşme boşalır biz ve kendisi evin bir günlük su ihtiyacını taşırdık, köylüler;

     -Hocam niye su taşırsın? babam,

     -Evin ihtiyacı

    -Bizim eşlerimiz su taşırlar seninkinin ne özelliği var ki su taşımıyor?

    -O evde yaptığı çok iş var ona yardımcı olmam güzel değil mi?

   -Yok hoca yok siz tüm hocalar aynısınız eşlerinizden korkarsınız da ondan.  Der gülüşürler di.

    Yine imamlık yaptığım bir köye yakın bir köyde imam arkadaşım uzun bir çalışma sonucu evine hortumla su getirmesi günün olayı olmuş uzun dedikodulara sebep olmuştu.

     Arap kültürünü İslama mal etmek ayrıca bir yanlıştır, Kadının kocasına itaat etmesi, iffetini koruması, tesettürlü olması gerektiği gibi, erkeğinde iffetini koruması, tesettüre riayet etmesi eşi ile istişare etmesi gerekir.

     Peygamberimiz sallallahua leyhi ve sellem eşleri ile şakalaşıp Hz. Aişe ile koşu yarışını yapmıştır.

    Siyer kitaplarının hiç biri Peygamberimiz sallallahua leyhi vesellemin eşlerine şiddet uyguladığını yazmamakta tam tersi eşlerine karşı son derece nazik, adaletli ve onlara yardım ettiğini yazmaktadır.

     Kadına şiddete hayır.

     Onlar bize Allah'ın bir emaneti dir.

    Biz onların namusu, onlarda izim namusumuzdur.

    DUA VE SELAMLARLA.