TERÖR VE KARDEŞLİK

Güzelim vatanımızın güzel bir bir şehri, yine acı, göz yaşı ve terör eylemi ile gündemdeki yerini aldı.

         Peygamberler ve Sahabeler şehri olan Diyarbakır, evliya çelebi seyahatnamesinde "beşinci haremeyn" olarak söz ederken " Şehre girildiğinde önce banyo yapılır Ulu camide iki rekaat namaz kılınır ve öyle işlerini görürlerdi." dediği şehir ne hallere geldi.

         Acımız büyük, kinimiz, öfkemiz daha büyük, çaresizliğimiz ise en büyüğüdür. Nasıl çaresiz değiliz ki işte gerçekler;

        13 Ocak 2016 Diyarbakır çınar ilçesi; 6 Şehit 39 yaralı.

        31 Mart 2016 Diyarbakır otogar civarı; 7 şehit 27 yaralı.

       10 Mayıs 2016 Diyarbakır bağlar ilçesi polis aracı; 3 şehit 45 yaralı.

       12 Mayıs 2016 Diyarbakır Dürümlü köyü; 16 şehit.

       15 Ağustos 2016 Diyarbakır Bölge Trafik Denetleme İstasyonu Amirliği; 7 şehit 45 yaralı.

       04 11 2016 Kasım Diyarbakır Bağlar ilçesi Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binası; 11 şehit yüzlerce yaralı.

      Şehit deyince sivil, asker ve polis ayırımını yapmadım çünkü işin resmi boyutu değil dini boyutunu göz önünde bulundurup inşaAllah Allah katında hepsi şehittirler.

       Bu yazdıklarım Diyarbakır merkezde meydana gelen büyük ve basına yansıyan terör olayları.

      Diyarbakır halkı çaresiz, ne yapacağını bilmez bir durumda. Terör serseri bir mayın gibi her yerde ve her an patlamak üzere. Hedefi mı? her kes.

      Terörün dini yok ki ona haykırıp "Allah'tan kork diyesen" Vatanı yok ki "Vatana hıyanet etme" yada milliyeti kimliği de yok ki "Bunlar senin milletin, içinde annen-baban, dost ve sevdiklerin ola bir" diyesen.

      Terör hepimizin sorunu, birlik ve beraberlikle ancak baş edebiliriz. Allah'ımız, Kitabımız, Peygamberimiz, Kiblebiz, Dinimiz, Vatanımız, Bayrağımız... bir evet yüzlerce bir olan ortak değerimiz var. 

       Allah (cc) Hucurat 10. Ayet:

       "Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin."

       Anne-Baba bir olmasa da, ondan öte,  Allah'ın tayın ettiği Din kardeşliği var o da  her şeyden önde olmalı. İşte kader birliği etmiş Türk ve Kürt kardeşliği de böyle bir kardeşliktir.

       Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:

       "Nefsim kudret elinde olan ALLAH’a yemin ederim ki, İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız. Size yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız." (Müslüm)

        Bu dar gönde selama çok ihtiyacımız var, özellikle dindar diyeceğimiz kesimin selamı bir başka ihtiyaçtır.

        İnanın Allah, bu kardeşliğe önem vermeyenleri,  kardeşini dar günde yalnız bırakıp terör denilen bela ile baş başa bırakandan ahirette hesap soracak.

         Peygamberimiz sallalahu aleyhi ve sellem;

        "Müminlerin birbirlerini sevmelerinde, birbirlerine acımalarında ve birbirlerine şefkatlerindeki misalleri bir uzvu ağrıdığında diğer uzuvları da o ağrıdan müteessir olan bir vûcuttur."( Müslim)

        Bizim acımıza ortak olun, bize manevi destek olun, terör belası ile baş başa bırakmayın.

        Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem;

       Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter (Buhârî, Mezâlim )

       Allah kalplerdeki kin ve nefret yerine merhamet ve sevgiyi yerleştirsin.

      Terör ve teröriste destek verenleri Allah hidayet etsin olmayanları da kahru perişan etsin.

      DUA VE SELAMLARLA.