...Ve SENARYO

 

Senaryo; bir filme konu olacak olayın, hikâyenin, romanın sinema tekniğine göre sahnelere bölünerek açıklamalar ve diyaloglar tarzında hikâye edildiği yazılardır. Temeli ise “bir hikâye en iyi şekilde nasıl anlatılır?” sorusunun cevabını vermeye çalışmaktIr. Halkın anladığı da; Filim ve dizilerde, oynanan oyunlarda, yapılanların gerçek değil bir rol icabı olmasıdır. Yanı gerçeğin dışında gerçekmiş gibi yapılanlara da denir. Bunu içindir ki "rol yapma" "artist olma" gibi deyimler, yapmacık hareketler için kullanılır.

          Şimdi gelelim ülkemiz üzerine bir kabus gibi çökmeye kalkışan 15 Temuz Darbe girişimi gecesi ve sonrası gelişen olaylar, şanlı direniş ve Allah'ın yardımı ile püskürtülen darbe girişimi. 

          Malum gecenin ilk hareketli saatleri ile darbe girişiminin başlatıldığının duyulması, TRT de okunan korsan bildiri ile şaşkına dönen halk ve Cumhur başkanı başkomutan Recep Tayip ERDOĞAN'IN, CNN Türkteki konuşması  kısa süren şaşkınlık yerine her bir başlı başına bir destan olduğu şanlı direnişin başlamış ve sonraki bilinen gelişmeler.

         Başladığı anda destek verenler, darbe başarısız olunca "senaryo" deyip halkın bu şanlı direnişini basitleştirmeye çalıştılar. Bu kesim;  gaflet, dalalet değil doğrudan doğruya hıyanet içerisindedir.

         Ne demek senaryo, yüzlerce insan şehit olacak, halk araçları ile tankların harekat alanlarını kısıtlayacak, uçak ve helikopter uçuşları engellenmeye çalışılacak, kahraman Polis ve askerimiz darbelere karşı canları pahasına destanlar yazılacak darbe başarısız olunca sen buna senaryo diyeceksin? Hastır lan.

         Allah'ın yardımı ile bu şanlı direniş olmasa, darbecilerin manevra alanları kısıtlanmaz sa, camilerdeki ezan ve salar okunmazsa kısaca darbe başarılı olmuş olsaydı o zaman bu kesimin zil takıp nasıl oynadıklarını, cadı avı için nasıl yarıştıklarını görecektik.

         Ortada bir senaryo var doğru o da bu güne kadar milleti uyutmaya çalışan zihniyetin yaptıklarıdır. Hanı "demokrasi" "insan hakları" "halkın iradesi" "halkın kendi kendini idare etmesi"... v.b. kelimeleri ağızlarında düşürmeyen bu uğurda Osmanlı imparatorluğunu yıkan, padişahları sürgün eden zihniyetin yaptıkları birer senaryo gereği olduğu gerçeğidir.

          Ülkenin en iyi eğitimini gören, devletin en iyi imkanlarına sahip olan, her türlü şartlarda vatan hizmeti için yetiştirildiğini sandığımız bir kısım Pilotlarımız, generallerimiz, kurmay albaylarımız eğitimlerinin birer senaryo olduğudur.

         Hanı adına sanatçı denilen beleşten devletten maaş alan el üstünde tutulan, saygıda kusur edilmeyen bir kısmının, vatan ve millet sevgileri birer  senaryo olduğu gerçeğidir.

       Bazı STK ların demokrasi sevdaları birer senaryoymuş... senaryo, senarist, artist, rol yapan çoktur bunları iyi tanımamız lazım. "Kişinin aynası iştir lafa bakılmaz" misali vatan için ne yaptıklar önemli, çünkü bizi hep uyutmuşlardı, artık "maske döştü kel güründü"

         Birde Asker ve polis ayırımını yapanlar, Askeri tahrik için "dayak yiyen asker"  "kafası kesilen asker" vb.internette ki yayınlarla darbecilerin bir başka senaryosu. Birde kraldan fazla kralcı olup bu puslu havadan yararlanıp iftiralarla birilerine zarar vermek isteyenler... Senaryolar var hem de çokça var, dikkat olmak lazım. Reyisi dinleyelim o ne derse ona göre...

        Yine belirteyim ki Ordu biziz biz orduyuz, peygamber ocağıdır, canımız ciğerimizdir, darbe yapmak isteyen veya bu zihniyete sahip olanlar ile onları karıştırmamak lazım, ayıklamak ve temizlemek de onların görevidir. "sap ile samanı" birbirinde ayırma" zamanı , ordumuz ve polisimizi yıpratıcı davranışlardan uzak durmalıyız. Güvenliğimiz önce Allah'a sora onlara emanettir.

      Polis teşkilatımızı ordumuzdan ayrı tutmak dalalet veya hiyanettir. Biri bizi dış biri de iç düşmanlardan koruyan, bizim evlatlarımızdır.

   Ustad bedi-ü zaman birlik ile ilgili bir dersinde "İki kabile kendi aralarında savaş ettikleri halde dışarıdaki bir saldırı karşısında bu iki kabilenin birlik olup dış saldırıya karşı ortak hareket etmeleri gibi bizler de siyasi iç çekişmelerimizi bir tarafa bırakıp birlik olmalıyız. Halkın %99 unun birlik olduğu bu günde kinle, öfkeyle, intikam duygusu ile değil hakkaniyet duyguları ile hareket edelim.

DUA VE SELAMLARLA.