REFERANDUM BU ÜLKENİN GELECEĞİNE EVET DEMEKTİ.

Geçmişten gelen sorunların yorduğu bir ülkedir Türkiye.

Ta ilk kuruluşunda dayatılan bir sistemin günah galerisi, katliamlardan idamlardan tehcirlerden zindanlardan darbelerden muhtiralardan ve hegemonyal görüntülerden maallesef başka fotoğraf vermemiştir.

Mutsuzluğun çifte standartçılığın emperyal amaçlara hizmet eden bir ulus devlet anlayışıyla geçmiş neredeyse son doksan yılımız.

İnançlı insanlara sekülerizmi acımasızca dayatan, etnik farklılıkları yok sayan varlıklarına yönelik korkunç  asimilasyon uygulayan sistemin, bu ülkeyi bu ülke insanlarını nasıl yorduğunu genciyle yaşlısıyla hep gördük tanık olduk.

Millilik kavramıyla anılan hiçbir kurumunun milli olmadığı, gayri milli olduğu bu gayri milliğinin temel nedenlerinin de, 20 yüzyıl emperyalizminin dayattığı bir talimat olduğunu nihayet gördük.

Eğitimden savunmaya istihbaratından diğer tüm önemli kurumlarına kadar, gayri milli kurumların totaliter idaresinde, ülkesine kan kusturan bir sistem.

Bölgeler arası adil olmayan sosyo ekonomik farklılıklar, doğal olarak sosyo kültürel bağlamda da farklılıklara neden oluyordu.

Eğitim de adil olmayan yine bölgeler arası farklılıklar, bu kez uygulanan adalete de olumsuz yansıyor, çifte standartçılığın en acımasız örnekleri hep uygulanıyordu.

Sistemin kendinden menkul bir virüs gibi bulaştırdığı bu hastalık, ilk kuruluşunda milletin iradesi dışında dayatılmış enjekte edilmiştir.

Parlamenter sistem Osmanlının son meşruti hediyesi olmuştur. Son meclisi mebusanın temelleri üzerinde inşa edilen sistem, İstanbul’dan Ankara’ya 1920’de taşınmıştır.

Nevi şahsına münhasır, ilk kuruluşunda Anadolu’yu temsil gibi görünmüşsede çok kısa zamanda ikinci meclisle, Anadolu’nun yerine Anadolu’yu idare edecek yabancı kriterlere peşkeş çekilmiş bir parlamenter sistem ihya edilmiştir.

Hulasa bugün gelinen noktada mevcut parlamento yetkisini kullanarak mezkur sistemin değişimi noktasında bir karar vermiştir.

Bu karar verilirken milletin iradesine karşı saygısızca verilen görüntüler, 80 milyon vatandaşın vicdanını rencide etmiştir.

Tüm direnmelere karşın, TBMM’de alınan referandum kararı sonuç olarak olumlu olmuştur, ülkemize hayırlı olsun.

18 Maddelik Anayasa değişimini sadece ülke yönetimi bağlamında ele almamak lazım, zira Türkiye’nin ve Türkiye’nin komşuları olarak halen savaşlarla uğraşan güney ülkelerinin, oldukça stratejik bir zaman diliminde emperyal ülkelere karşı bir mücaddele içinde oldukları unutulmamalıdır.

Türkiye’nin yaşadığı terörist saldırılar, terör örgütlerinin çeşitliliğine rağmen tek elden yönetilmiş olmaları, güçlü bir sistemin ihyasını gerekli görmekteydi.

Bu vesileyle sistemin değişim arzusu, mevcut iktidardan çok, milletin bizzatihi kendisinden sudür eden bir talepti. 

Hem sorunların çözümü için güçlü bir iradeye olan ihtiyaç, hemde mevcut sistemin yorduğu bu ülkeye sinerji kazandırma talebidir, referandum isteği.

Özgür ve tam bağımsız Türkiye emeli, Türkiye’nin güçlü olmasına ve güçlü bir şekilde idare edilmesine bağlıdır.

Adil ve vatandaşına saygılı bir Türkiye, barışı mutlaka kutlayacaktır.