İNTİKAM

İntikam bir başka ifade ile öç alma kelime manası itibari ile; Kötü bir davranış veya sözü cezalandırmak için kötülükle karşılık verme isteği ve işi olarak tarif edilir.

Kötü bir fiil ve davranışı nasıl belirleriz? Farklı fikir ve düşünceler söylensede bir hoca olarak ben; Allah ve resulunun tasvip etmediği, hoş görmediği, haram ve mekruh olan her şeye derim.

Mülüman;  insanların tavır ve davranışlarına göre iyi veya kötüyü belirleyemez, hak veya batılı tayin edemez, çoğunluğa göre değil Hakkanıyet ilkesine göre karar verir ki o da Allah'ın rızasıdır.

Dünya nüfusunu göz önünde bulundurursak 8 milyardan fazla olduğu bunun ancak bir milyarının islam dinini seçtiği gerçeğidir. bir başka ifade ile 7 miyara yakını bu şerefli dinle tanışmadığı ve ya kabul etmediğidir, eğer çoğunluğun görüşüne göre bir karar verecek olsa idik (Allah korusun) Bizde bu dini kabul etmeyecektik. Ancak bizler çoğunluğa göre değil hakka göre karar vererek en doğru olanı yapmışızdır.

Hak ve hakikatı Kur'an a göre kabul ettiğinizden günümüz meselesinide Hucurat suresi ne göre açıklamaya çalışalım;

"Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah’ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever." (hucurat 9)

Şimdi bu ayeti meali ile beraber değişik tefsirlerden istifade ederek dikkatlıce bir okuyalım bakalım. Günümüz olayları hakkında bize ne fikir veriyor ve nasıl davranmamız gerektiğini anlatıyor sakin bir kafa ile iyice düşünelim.

Ben Hucurat suresinin günümüz islam aleminin içinde bulunduğu bu zor durumda çıkış reçetesini sunan surelerden biri olarak görüyorum ve bu ayetide şöyel yorum yapıyorum yanlışlarımdan Allah'a sığınırım.

Ülkemizde uzun bir süredir iktidarla malum cemaat arasında bir mücadele olduğudur.  Ben bu mücadelenin başladığı andan itibaren "aralarını düzeltme" yolunu seçmiş, islam alemi ve ülkenin selameti, milli birlik ve beraberlik için çaba harcamışımdır. Seçimler esnasında cemaatin(kendimce) yanlış yapması, bir cemaat olarak yapması gerekeni değilde siyaseti dizayn etmeye çalışması onaylamayarak karşı durmuş, ülkenin istikrarı her şeyden önde geldiğini ve "biri diğerine karşı haddi aşarsa" onlarla mücadele etmişimdir. Özellikle ülkemizde meydana gelen terör olaylarında yazdığım yazılarla Cumhurun başkanına itaat etmenin önemine değinerek "Senfonı ve terör, Birlik zamanı, 28 Şubat ve." Yazıları yazmışımdır.

Ülkemizde 15 Temmuz gecesi girişilen darbe girişimi, milletimizin şanlı direnişi ile püskürtülmüş, milli birlik ve beraberliğimize kast edenlerin hevesleri kursaklarında kalmıştır. İslamın bayraktarlığını yıllarca şerefiyle yapan bu millet bir avuç çapulcunun hain planını boşa çıkarmış asil bir milletin varlığını dünyaya göstermiştir.

Bende "Haddi aşanla savaşın" dusturu ile ilk andan itibaren tavrımı netleştirmiş facemde değerli takipçilerimi önce dua etmeye sonrada fitneya karşı birlik ve mücadele etme konusunda bilgilendirmişimdir.

Şimdi gelelim günümüze, tehlike bertaraf edildimmi? bilmiyorum bildiğim tek şey Cumhurbaşanının geçti demeden sorunun geçmediğidir.

Ancak "Eğer (Allah’ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever."  Şimdi ise adaletle davranma zamanı, bilerek veya bilmeyerek FETO tereö örgütü içinde görev yapanların (eline kan bulaşmamış) kişilere karşı, Allah'ın sevilen kulları arasına girebilmek için adaletli davranmak gerekir.

İntikam duygusu ile hareket etmek "kana kan" demek bizlere yakışmaz, bir solcunun "Hocam siz müslümanlar hep öldürmekten yanamısınız?" dediğine cevap vermekten zorlandığımdır.

"Kim bir insanı (suçsuz yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de suçsuz bir insanı ölümden kurtarırsa, sanki bütün insanları ölümden kurtarmış gibidir!.." (Maide, 5/32)

Üzülerek belirteyim ki Müslüman ülkelerde, ikdidar savaşladında çok acılar yaşanmış, Kur'ana  göre hareket edilmemiş "Af ve gönül" kazanma yerine cezalandırma kabul görmüştür. Bu gün biz Müslümanların o acı dolu günleri hatırladığımızda hep üzülmüşüzdür. Bizde gelecek neslimize acı bir hatıra bırakmak istemiyorsak Kur'an'a kulak verelim.

Tarih kitapları intikam alanları değil Af etmesini bilenleri hayırla yad etmektedir.

DUA VE SELAMLARLA.