EZANLAR SUSMASIN

 

 

  "Ezanlar susmasın", yazmakta zorlandığım bir konu. Hele %90'nı Müslüman olan bir ülkede dile getirmek daha da zor.

        Ezanlar susmasın dendiğinde ilk ihtimal, yasaklanması akla gelir, oda "acaba hangi ecnebi ülkede" diye merak eder ve de tepki vermek için hazırlık yapmaya başlarız.

     "Ezan susmayacak, Bayrak inmeyecek" vatanın birlik ve bütünlüğünü özetleyen güzel bir bir tekerleme.

     "Ezanlar susmasın" deyimi ve ya gerçeği sizleri bir hayal alemine götürmesin, aklınıza İsrail, Rusya, Bulgaristan, A.B.D, Almanya... gibi ülkeler de gelmesin.

     Ezanlar ya yasalarla susturulur ve ya orada cami bulunmaz, minare olmaz, ezanlar okunmaz yasa ile değil bil fiil susturulur.

 "Hanı nerede böyle bir yer"  duyar gibiyim. Fazla uzaklara gitmeye gerek yok, yaşadığımız kentteki yeni yerleşim birimlerine baktığımızda bir çoğunun camisiz ve ezansız olduğunu görürüz.

 O her şey düşünülerek yapılan "İrem'in bahçeleri gibi" yok, yok olan yerler var ya, işte oralarda, cami ve de ezan  yok.( İremin bahçesi; Fecr suresi 7-8. ayetlerde ismi geçen “İrem”, Hûd aleyhisselamın kavmi olan Âd kavminin yaşadığı ve güzellikte emsali olmayan şehrin adıdır. Bu şehir, bahçeleri ile ünlüdür. Fakat daha sonra bu kavmin azgınlığı sebebiyle helak edilmiştir.)

    Ben, Peygamberlerin, sahabelerin(500 den fazla) şehri olan Diyarbakır'dan söz edeyim, Bağcılar mahallesi on binden fazla meskenin bulunduğu bir alanda cami ve de ezan yoktu. Şöyle ki bilenler için söylüyorum, Yeni haldan, Yeni hava limanına, oradan, yeni buğday pazarına, Urfa yolu altında ki tüm yerleşim alanında, Doğum hastahanesi içinde bir cami, bir de Gökkuşağı villalarında küçük bir cami vardı.

        Bazıları cami ve ezanı önemsemeye bilir, hatta fazla veya gereksiz bile bilir bu onların sorunu.

        Mahalleye ilk taşındığımızda, "Cami burada yok mu?" sorusu ile karşılaşınca adeta şok olmuştum. Böyle büyük bir yerleşim alanı camisiz nasıl olur? Araştırdım en yakını, Doğum hastahanesinin yerleşkesinde,  yaya yürümekle en az yarım saat, ezan mı? Bulunduğumuz yerden  duyulmuyor.

Yüzlerce sitenin bulunduğu bir bölgede yaşıyordum, her şey düşünülmüştü, ancak cami ve ezan düşünülmemişti ve de  yoktu.

  "Hocam ezansız halimiz ne olacak?"sorusunu kendimede sorduğumda bulamadığım cevabı onlara da veremiyordum. Müslümandım, kendime HZ. Mühammed sallallahu aleyhi ve sellemi örnek almaya çalışmıştım. Oysa O Sallallahu aleyhi ve sellem Mekke den Medine'ye hicret ederken geçici bir süreliğine (12 gün) kaldığı Kuba'da bile cami yapmıştı. Medine'de ilk işi camı yapmak olmuş, kendisi de inşaatında çalışmıştı.  Ya ben, ev alırken cami aklıma bile gelmemişti.  Ta ki ezan duyulmayınca "Cami yok mu?" sorusu ile karşılaşıncaya kadar. Bumu idi  O sallallahu aleyhi ve sellemi örnek almak? Utandım, Hoca, hacı ve de  Müslüman olduğum  halde cami ve ezanı sormadan böyle bir yeri tercih ettiğime çok hemde  çok utandım.

 “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.” (Tevbe 18)

      Hele bu ayet beni kahr-u perişan etmişti, hani "sudan çıkmış balık" derler ya işte öyle bir hal. Baktım bir tek ben değil, kalbinde İman gönlünde ezan sevgisi olan binlercesi ayni durumda idi.

     Çabaladık başarılı olamadık,  teravihleri evde kılmak zorunda kalırken, bayram namazlarını  kılamadık. Ne acıklı bir durum. Evet ezanlar susturulmuştu hemde yaşadığım mahallede, suçlu aramaya gerek yok. Ben Müslümanım diyen herkes kendi çapına göre sorumlu idi.

      Ebu Hüreyre (ra):Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklaşır, ezanı duyamayacağı yere kadar kaçar. Ezan bitince geri gelir. İkamete başlanınca yine uzaklaşır, ikamet bitince geri donüp kişi ile kalbinin arasına girer ve şunu hatırla, bunun düşün diye aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesvese verir, öyle ki (buna kapılan) kişi kaç rekat kıldığını bilemeyecek hale gelir."(Buhari, Ezan 4, Amel fi's-Salat 18, Sehv 6, Bed'ü'l-Halk 11; Müslim, Salat 19, (389), Mesacid 83, (3))

Sitemizin alt tarafında iş makinelerinin "niçin çalıştığını"  sorduğumuzda "Caminin temeli atılıyor" cevabını alınca duyulan sevinci bir başka yazıda anlatacağım, inşaAllah.

DUA VE SELAMLARLA.