Herkesi Kucaklayan Nebi

Tüm Peygamberlerin aslı görevleri, Allah in emrini  insanlara tebliğ ve onların cehennem ateşinden kurtulmaları için çaba harcamak ve dişlamadan kucaklamaktır.

     İlahi bir sevgi olarak Habibullah vasfını hak eden ve Alemlere rahmet olarak gönderilen son nebbi, Hazreti Muhammet sallallahu aleyhi ve sellem, herkesi ama herkesi maddi ve  manevi kurtuluşları için çaba göstermiş ve kucaklamaya çalışmıştır.

       Bu çabaya "Lebbeyk" deyip bahtiyar olanlar olduğu gibi, asi olup davete icabet etmeyen bedbahtlar da olmuştur.

        Siyer kitaplarını incelediğimizde (ki sizde inceleyebilirsiniz) O sallallahu aleyhi ve selleme; inanan, inanmayan, seven, sevmeyen, sahabe ve ya düşman, hiç kimse ama hiç kimse "O bizi dışladı, bizi kucaklama çabasını göstermedi" "kin ve nefretle bize davrandığı" vb. Bir olay ve kaydın olmadığıdır.

      Yine azılı düşmanlardan Ebu Cehil, Ebu Lehep, velid İbn-ı Muğire, Ümmeye İbn-i Halef, As İbn-i Vail... gibi düşmanlıkta ileri gidenler ve yine Medine halkı da (ilk zamanlar yahudiler, hristiyanlar ve puta tapanlar) hiç birisi "Bizi kucaklamadı"  demedikleri gibi.

      Zi'l-Hice, 10 Şubat 632 yılında 100 binden fazla sahabenin bulunduğu Arafat'ta, cebeli rahmede okuduğu ve da insan hakları beyannamesinin ilki ve en mükemmel olan herkesi kucaklayan veda hutbesinin sonunda:

      "Burada hazır bulunan, bulunmayanlara sözlerimi tebliğ etsin. Olabilir ki, burada bulunmayanlar içinde, bulunanlardan daha fazla hatırlayacak olanlar bulunur." devamla

       "Tebliğ ettim mi?" diye üç defa sorması ve sahabenin de "Evet ya resulullah" dedikten sonra "Şahit ol ya Rab!" Hem kendisi hemde kendisinden sonra onun yolunu takip edenlere, kucaklama ve hakka davet etme konusunda tavsiye ettiğidir.

       571 yılının Rebiül evvel ayının 12 gecesi dünyaya teşriflerinden ta Rabbine kavuşma anı olan 630 yılı, 8 Haziran Pazartesi gününü son dakikasına kadar herkesi kucaklama konusunda çaba harcadığı dır. Selam olsun o kimselere ki bu davete icabet edip onu kucaklayanlara.

       O sallallhu aleyhi vesellem Saad yurdunu kurak bir mevsimde gelmiş, Allah'ın yardımıyla rahmet ve bereketi ile onları kucaklamıştı.

Süt annesi Halime'nin kocası Haris:

      -Halime, bu çocuğun ayağı çok uğurlu geldi bize. O sallallahu aleyhi ve sellem evimize ayak basalı davarlarımızın sütü, sütümüzün yağı çoğaldı. Evimize bereket geldi.

       Yıl 610 ilk vahi ve ilk kucaklama, Eşi Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Zeyd, ve Hz. Ebubekirin icabet etmeleri.

       Yıl 633, bir ziyafet düzenleyerek tüm akrabalarını safa tepesinde toplaması açıktan ilk tebliğ ve kucaklama arzusu.

      Peygamberimiz maddi bir beklenti içinde olmadan tebliğ görevli ile insanları kucaklama çabası ve bu çabaya, kaba kuvvet ve baskı ile sindirmeye çalışan Mekke müşrikleri neticede Miladi 617 Habeşistana göç ve boykota maruz kalmaları.

       Bulunduğu her ortamda, gördüğü her toplumu, rastladığı her kişiyi kucaklama çabası ve daveti, Akabede Medine ahalisiden 12 kişinin bu kucaklamaya icabeti ve ardından gelen nica kucaklamalar.

      O sallallhu aleyhi vesellem, Allah'ın emirlerinden taviz vererek ve ya diklenerek değil, dik durarak insanları kucaklamayı ve onları hakka davet etme yolunu seçmiştir.

      8 Ocak 630  O sallallahu aleyhi ve sellemi ana yurdu Mekke feth edilmiş, azılı düşmanları mağlup olmuş belki de intikam zaman gelmişti.

         O sallallahu aşeyhi ve sellm, insan haklarının temel esaslarını anlattığı hutbe den sonra:

     -Ey Kureyş! Benden ne umarsınız, hakkınızda ne yapacağımı zannedersiniz? Onlar;

     -Sen kerim ve civanmert bir kardeş sin. Dediklerinde,

     -Bugün size kınama yok. Gidiniz hepiniz serbestsiniz! (Hz. Muhamed hayat. O . Keskioğlu)

     Onu yurdunda kovan, eshabına akıl almaz işkenceler yapan, nicelerini Şehid eden, hicret ettiği Medine de dahi rahat bırakmayan bir halkı hemde zafer kazandığı bir zamanda onları kucaklayan bir Peygamber ne güzel bir örnek ve önden.

    Öz amcasını şehit eden Hz. Vahşi, Amcasını naşını parçalayan Hindi, Babası olan Ebu Cehilden daha azılı bir düşman olan İkrime b. ebu Cehili, Uhud savaşında suvari birliklerin komutanı olan ve onun hamlesi ile savaşın seyri müşriklerin lehine çevrilmesine 70 sahabenin şehadetine sebep olan Hz. Halid b. Velidi kucaklayan bir peygambere kin değil, af eden, ötekileştiren değil kucaklayan, sevgi tohumlarının eken bir Nebi.

        Medine dönemi, vahiy ile tüm münafıkları bildiği halde hiç birisini deşifre etmemesi, Müslüman olabilir ümidi ile defalarca Ebu Cehili kucaklama çabası, doğduğu gün ve vefatında ümmeti, ümmetti diyen bir peygamberi canım malım tüm varlığım sana kurban olsun.

       Bir gün adamın biri ziyaretine geldiğinde titremişti peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellm;

      -Arkadaş korkma, ben hükümdar değilim! Ben, Kureyş'ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum, diyen merhamet peygamberi.

      O sallallahu aleyhi ve sellem sevgisi ve kucaklaması hudutsuzdu. Hastalanmış bir hayvanın tedavisi ile meşgul olduğu gibi, susuz kalmış bir hayvana su vermesini,  " kıyamet kopacağını bilsen dahi ağaç dikmesini" "Komşusu açken tok yatan benden değildir." "sizin en hayırlınız insanlara hayrı dokunan" "İnananlar bir vucudun azaları gibi" diyen Her kesi ve her yaratılanı seven ve kucaklayan bir peygambere ümmet olma şerefi ve bahtiyarlığı. O sallallahu aleyhi ve sellem:

     "Alemlere rahmet" olarak gönderilmişti ve O da bu görevi layıkıyla yapmıştı.

     Sonsuz selat ve selem Onun üzerine olsun.

     DUA VE SELAMLARLA.